Moved Permanently

TRİBÜN-2021-11

                 YASAKLAR  KALKINCA, MONOTON  HAYATLAR…

                                                                                                                               SEDAT  CİCAN  /  08.03.2021

                COVİD-19 mikrobunun dünyada etkilemediği hiçbir kişi-kuruluş-bölge-ülke kalmadı. Herkesin hayatına bir şekilde dokundu, acı-tatlı yüzbinlerce iz bıraktı. Olimpiyatlardan, Şampiyonlar ligine, Avrupa ligi maçlarından, normal  lig maçlarına, hatta alt liglerde oynanan tüm sportif aktivite ve futbol maçlarına kadar girmediği yer kalmadı.

                Türkiye’mizde profesyonel maçlardan sonra, bal ligi başlatılıyor ancak öksüz ve buruk kalan tek gurup sayıları 321 bini bulan amatörlerimiz oldu. Süper lig ve amatör maçlar  maalesef, pandemden dolayı oynatılamıyor.

                Diyeceksiniz ki, efendim ülkemizde işsizlik diz boyu, ekonomik sorunlar almış başını gitmiş, geçim derdine düşen insan sayısı çok, hayat şartları ağır, milli gelirden alınan pay düşmüş, pek çok yaşanan dert ve sıkıntı varken her şey bitti de, amatörlerin maçlarını oynamaması kaldı diyenleriniz olabilir. Oluyor da. Ancak toplumun bir parçası olan ergen ve gençlerimizin ailelerinin  izin ve gözetimiyle, onların spor yapmaları,  o spor yapma imkanlarından 1 yıla  yakın mahrum kalmaları  elbette sağlıklarından daha önemli değil.  Sağlık her şey.

                Elbette sağlık olmadan da spor olmaz. Ancak sporu ve futbolu hayatının bir noktasına koymuş ve hedef olarak seçmiş insanların dertleri, elbette sizi bağlamaz. Çünkü sizi ilgilendirmeyen, sportif  bir konu bir başka insanın  tamamen hayatını etkileyen işi olabilir. Meşguliyeti olabilir. Bugün hobisi ve araç  olan konu  yarın – öbür gün –amacı-  olabilir.

 Siz,  sporu ve futbolu merak olarak değerlendirirsiniz , bir başkası meslek olarak seçer, geleceğini buna göre şekillendirebilir. Herkes,  her şeyi sizin gibi düşünüp, planlamak ve hayata geçirmek zorunda değildir. 83 milyonun, yaklaşık 10-11 milyon kişisi bu ülkede spor ve futbolla direkt ilgili. Bu insanların da bir aileleri var, ekonomik sıkıntıları var, işsizlik çeken yakınları var. Hiçbir konu, bu toplumdan ayrı değil.

Bu konularla uğraşan,  ilgi duyan, bu olaylarla yaşayan ve gelecek planlaması yapan insanlara saygı duymak, onları  anlayışla karşılamak  gerektiğine inananlardanız. (Bu arada hemen şunu belirtelim ki, işi-gücü-mesleği-uğraşısı-tedarik zinciri görevi-hizmetle yükümlü olanları-yapmak zorunda oldukları bir görevi olan tüm insanlarımızı ayrı değerlendiriyoruz. Onlar zaten işinde gücündeler.)

Bakınız, 65 yaş üstü ve 20 yaş gençlere uygulanan yasak ( 3 aylık cumartesi-pazar yasağı ) kalkınca Isparta’daki gençler kafeler kadar,  halı sahalara koştular. Amatör sporla uğraşan ve tesisleri mevcut olan spor alanlarına koştular. İlimizdeki spor tesislerine koştular.

Evde teknoloji bağımlılığından bıkanlar, stresle dolup taşanlar, birikmiş enerjilerini,  hımbıllaşan ve ağırlaşan vücutlarından atabilmek için spor alanlarında, halı sahalarda soluk aldılar.  Yoruluncaya kadar, biriken  enerjilerini atıncaya kadar koştular, maç yaptılar, kültür fizikle kendilerini antremanlara adapte etmeye çalıştılar. Hatta hatta bazı  gençler,  antrenörlerinin verdiği plan programı açık alanlarda  uygulamaya çalıştılar.

 Normalleşen hayat şartları, insanlarımızı ve  gençlerimizi  spor alanlarına olan ilgisini, halı sahalara olan taleplerini daha da artıracaktır. Sporsuz hayat olmaz. Çünkü insanlar evde dizileri-maçları TV’den izlemekten bıktılar, her türlü amigoluğun yapıldığı taraflı  spor programlarını takip etmekten bıktı ve yoruldular. (Tarafsız yapılan spor programlarını tenzih ederiz) ayrıca pek çok insan özellikle (bazı emeklilerimiz)   mutfaklara girip kendi ekmeklerini ve pastalarını yapmaktan bıktılar. Kendi kendilerine evde spor ve egzersizler  yapmaktan usandılar. Evde uzun saatler boş boş oturmaktan sıkıldılar.  Evde, yapılması gereken ancak sürekli ertelenen işleri tekrar  tekrar  yapmaktan bıkıp usandılar. Pandem ve hastalık stresiyle, bunun yarattığı  psikolojiden bıkıp usandılar… 

İşin özeti şu ki, monoton giden hayat şartları insanları sokağa caddelere, piknik ve spor alanlarına itti, kadınlı- erkekli olarak…   Burada dikkat edilecek  konu pandem şartlarına uymak, maske-mesafe ve hijyen kurallarına uyarak, ilimizin  mavi renge kavuşmasını sağlamak.  Herkes üzerine düşen görevi yapar, sorumlulukların bilincinde olursa, mesele kalmayacaktır. Lütfen kurallara uyalım. Hepimizin sağlığı için.

 Bu günlükte bu kadar efendim. Sürç-ü lisan, sürç-ü,  laf ettiysek, affola…

                                                                                                         Saygılarımızla.