Moved Permanently

Kadına yönelik şiddetle mücadele üzerine yaptığı konuşmasında sadece 2021 yılında 395 kadının, kadın cinayetlerine kurban gittiğine dikkat çeken Milletvekili Cesur, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kararını “Devletin kadın haklarını, güvenliğini gözeteceğine dair söz verdiği bir metinden çıktınız” diyerek bir kez daha eleştirdi.

Konuşmasında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın “Türkiye’de Aile İçi Şiddet Sayıları tolere edilebilir sayılarla arttı” sözünü hatırlatan Cesur, “Bu anlayışla kadına yönelik şiddetle mücadele edemez, ancak tolere edersiniz.” dedi.

İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur’un Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele üzerine konuşmasının tamamı:

“Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Ben, başta Büyük Atatürk olmak üzere, evlatları olmaktan ve öğretmen çocuğu olmaktan duyduğum gururla, Sevgili annem Aysel Önder ve Sevgili Babam Aydın Önder’in, tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum. Öğretmenlerimizin hak ettikleri yaşama koşullarını sağlamak, 3600 dahil verilen sözlerin tutulmasını sağlamak boynumuzun borcudur.

100 bin öğretmen açığına rağmen 500 bin atanamayan öğretmenlerden, liyakatsiz atamalara, ekonomik sıkıntılarla ve adaletsiz uygulamalara, emeklilik döneminde ek iş yapmak zorunda kalmalarına kadar hepsinin farkındayız ve tamamını düzeltmek boynumuzun borcudur. Sevgi ve saygılarımı sunuyor, hayatta olmayanlara Allah’tan Rahmet diliyorum.

Yarın kadına yönelik şiddetle mücadele günü. Öncelikle kadına yönelik şiddetle ilgili yapılacak her türlü mücadeleyi desteklediğimizi en baştan söyleyelim.

Bu konuda iktidara söylenecek çok şey var.

2008-2020 boyunca 3656 kadın cinayeti gerçekleşmiş, ayıptır günahtır, yüz karasıdır bu.

Kimse vah vah deyip başını öteki tarafa çevirmesin. Bunun sebebi sizsiniz, eğer sizi bunların olduğu bir Türkiye’ye dönüştürmüşseniz bu ülkeyi, çözüm ortada iken uygulanmıyorsa, yasa varken uygulanmıyorsa sorumlusu hepimiziz.

2021 Ekim ayında 395 kadın cinayete kurban gitmiş ülkemizde.  

Çocuk evliliklerinin tavan yaptığını gördük, cinayetin kadını olur mu hiç, cinayet cinayettir diyenleri gördük.

Son olarak bir Afgan sığınmacının cinsel saldırısına uğrayan, direndiği için başına taşla vurulan 16 yaşındaki genç kızımız Ayşegül’ün vefat haberiyle dağlandı yüreklerimiz..

Eminim hepinizin dağlandı.

Sanki toplumumuzda yeteri kadar şiddet yokmuş gibi, bir de ülkemize kontrolsüz, kayıtsız aldığınız 320 bin Afgan var, Sayın Bakan açıkladı, bakmak zorunda olduğumuz 9 milyon Suriyeli var.

Hepsi kötüdür canidir demiyorum ama, kadın hakları konusunda sicili bizden de kötü ülkelerden gelen, kim olduğunu bilmediğimiz, toplum içine öylece saldınız bu insanları.

Devletin kadın haklarını, güvenliğini gözeteceğine dair söz verdiği bir metinden çıktınız.

Konuşuyoruz, konuşuyoruz, nedir bu Allah aşkına?

Yasal olarak kayda değer bir ilerleme yok.

Ayşegül’ün hakkı var üzerimizde, kim ödeyecek onun yaşayamadığı hayatının bedelini?

Türkiye’de Aile İçi Şiddet Sayıları “tolere edilebilir sayılarla arttı” diyen bir Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız var. Bu anlayışla mı kadına karşı şiddetle mücadele edeceksiniz? Buna aa-vaa ne iyi olmuş diyebilir misiniz?

İşte bu şekilde kadına şiddetle mücadele değil, ancak tolere edersiniz.

Tolerabl bulduğunuz bu cinayetleri, biz tolere etmiyoruz.

Gelin, bunu reddedeceksiniz ama siz verin biz kabul edelim, ölmesin kızlarımız kadınlarımız artık.

Hiçbir şeyiniz yoksa sizi iktidara getiren kadınlara borcunuz var. Bırakın süslü sözlerle kadınları övmeyi falan artık, bırakın kadınlara şiirler destanlar yazmayı. Kadınlarımız kızlarımız için şunu bunu yapın deme günü çoktan geçti. Sizin yapmayacağınız, yapamayacağınız belli artık.

Kadınlarımızın özgür ve mutlu olduğu, güçlü olduğu, huzurlu olduğu, kendini güvende htiği bir Türkiye’yi biz inşa edeceğiz.

Bunu Genel Başkanı kadın olan ve bir kadın hareketi olan İYİ Parti’nin bir kadın milletvekili olarak söylüyorum.”