Moved Permanently

TRİBÜN-2021-12

 ALTINORDU  MODELİ  VE  ALT  YAPILAR…

                                                                          SEDAT  CİCAN /  15.03.2021

Altınordu örneği,  ülkeye rol model. Her profesyonel takımın rüyası. Ancak her takımın gerçekleştirme oranı düşük. Çünkü emek işi, para işi, gönül işi, zaman işi,  gece-gündüz fedakarlık işi  ve  her takıma lazım olan spor adamı Seyit Mehmet Özkanlar’dan   bulmak işi… (2007’de Bucasporda yaktığı  meşale, 2021’de Altınordu ile sürüp gidiyor işte.)

Adamlar sistemi kurmuş, tesislerini yapmış, düzeni oturtmuş  48 futbol okulu harıl harıl futbolcu yetiştiriyor ülke futboluna hizmetine devam ediyor. Helal olsun Altınordu’ya, bu işe emek verenlere, teşekkür etmek lazım.

İster gökdelen yap, ister bina,  mutlaka sağlam bir temel olacak. Ve o temel üzerine inşa çalışması yapacaksınız.   Üzerine,  katları çıkacaksınız. Temel ne kadar sağlam olursa, bina da o derece sağlam olacaktır. Alt yapılarda öyle. Oradan gelenler, üst yapıları oluşturuyor çünkü. Bir kere her  profesyonel futbol takımının mutlaka alt yapı takımları olmalı ve pilot takımlarıyla birlikte üst yapıya futbolcu verme özelliklerine mutlaka  kavuşturulmalıdır.

Özellikle alt liglerde, alt yapıyla uğraşmak zor ve meşakkatli  iştir. Onun için  sürekli ötelenip, nasıl olsa yaparız diye es geçilirken, hep   üst yapının ve problemleri ağır bastığından yeterli zaman ve kaynaklar ayrılamıyor. Her zaman söylediğimiz gibi şeytan taşlamaktan, ibadet yapmaya zaman kalmıyor…

 Alt yapıların en büyük sorunu kaynak ve maddi imkanlar. Aynı üst yapılarda olduğu gibi. Bizler bu sorunun çözümünde her zaman yazdık ve söyledik. Alt  yapıların tüm giderlerini karşılayacak büyük  sponsorlar bulunmalı         ( üst yapıya hiç karışmayacak)  teknik direktörlerin antrenörlerin tüm ihtiyaç,  maaş ve sigortalarından tutunda yetişecek tüm futbolcuların her türlü ihtiyaçlarını  giderleri karşılayacak sponsor sorumluluğunda olmalı. Üst yapıdan tamamen ayrı ve bağımsız olarak.  

                Dahası var. Alt yapıların yine  bağımsız spor tesisleri, çalışabilecekleri statları olmalı ki, üst yapıya hizmet etsin. Başka…  ÜST YAPIYA,  bağlı (alt yapı sorumlu başkanı, alt yapı sorumlu yöneticisi, alt yapı teknik direktörü- antrenörü, alt yapı araştırma sorumlusu  ve yardımcı personelleri )  olmalı ki, kurumsallaşma tam anlamıyla sağlanmalıdır. Hiyerarşik olarak…  Ve her sezon sonu da,  üst yapıya  hesap verilebilir konum kazandırılmalıdır.

                Birçok  boşta gezen teknik adam ve antrenörler  var. Onlar bu işte görevli olmalılar. Futbola hizmet etmeliler. Çünkü deneyim ve tecrübe kolay bulunan bir konu değil. “Her şeyin okulu var ancak tecrübenin okulu yok. Yaşarsan öğreniliyor.”

                Ayrı bir konu daha var. Alt yapıdaki görevliler, Gençlik ve Spor  Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ( il  müdürlükleriyle) -TFF ile  ayrıca yetenek  taraması yapan kuruluşlarla her daim işbirliği ve diyalog içinde olmalılar ki, potansiyel ve zengin  kaynaklar buralardır. O kaynağın ayağına  gittiğiniz  zaman nice cevherler ortaya çıkarılacaktır. Çünkü,  ülkemizin genç nüfusu,  spor ve futbolun  geleceğidir.

Okul öncesi, ilk orta ve lise çağındaki 22 milyona yakın insan söz konusudur. Ve  bu kaynağa iyi  sahip çıkmak gerektiğine inanıyoruz. Teknoloji bağımlılığının had safhaya ulaştığı ortamlardan ancak spor ve futbolla gençlerimizi kurtarabiliriz. Atalarımız ne demişler.  “Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur.”

                                                                                         Saygılarımızla.